Rasyonel Danışmanlık
Site içi arama
TEŞVİK HESAPLA BİZE ULAŞIN

30.06.2021 tarihinde fesih yasağı sona erecektir. Bu durumda işverenler herhangi bir kısıtlama olmaksızın işçilerin iş akdi feshedebilecek midir?

Mevcut durumda herhangi bir uzatma iradesi olmadığı durumda 4857 sayılı kanunun geçici 10. Maddesi ile getirilen “fesih yasağı” 30 Haziran 2021 tarihinde sona erecektir.  Fesih yasağının sona ermesiyle yaklaşık 1,5 yıldır covid-19’dan olumsuz etkilenen işverenlerin işçi çıkarma planları olduğu bir gerçektir. Temennimiz o yönde olmamakla birlikte işçi çıkarmaları bu dönemde ciddi sayılara ulaşabilecektir. Bu durum karşımıza 4857 sayılı iş kanunun 29. Maddesinde kendisine yer bulan “toplu işçi çıkarma” müessesini getirecektir.  


Toplu işçi çıkarma, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesinde düzenlenmiştir. Kanuna göre; Bir işyerinde çalışan işçi sayısı: 20 ile 100 işçi arasında ise, az 10 işçinin, 101 ile 300 işçi arasında ise, en az yüzde 10 oranında işçinin, 301 ve daha fazla ise, en az 30 işçinin, bir aylık süre içerisinde hizmet akdinin feshedilerek işine son verilmesi Toplu İşçi Çıkarma sayılır. Bu sayılarının tespitinde; işverene tabi veya işletme bünyesindeki toplam işçi sayılarının değil, toplu işçi çıkarımının yapıldığı her bir işyerinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir.

 
Bir işyerinde toplu işçi çıkarmak için işveren, ekonomik, teknolojik, yapısal ve benzeri işletme, işyeri veya işin gerekleri sonucu toplu işçi çıkarmak istediğinde, bunu en az 30 gün önceden bir yazı ile bu işyerinde yetkili sendika varsa sendikaya ve Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmesi gerekir.  Yazılı bildiriminde işçi çıkarmanın nedenleri, bundan etkilenecek işçi sayısı çıkış işlemlerinin hangi tarihlerde gerçekleştireceğini ve iş sözleşmesini feshederek işten çıkaracağı işçilerin ad ve soyadları ile T.C. Kimlik numaralarına ilişkin bilgilerin bulunması gerekmektedir.  Ancak işyerinin bütünüyle kapatılarak kesin ve devamlı suretle faaliyete son verilmesi halinde, işverenliğin sadece durumu en az otuz gün önceden Çalışma ve iş Kurumu İl Müdürlüğü’ne bildirmesi yeterli olacaktır.  


Toplu işçi çıkarılması işçilerin iş güvencesini yani 4857/18-19-21-21 maddelerindeki hükümlerin uygulanmasını ortadan kaldıracak nitelikte kullanılamayacağı 4857 sayılı i kanunun 29. Maddesinde açıkça belirtilmiştir. 


İşverenlikçe işyerinin kesin suretle kapatılmayıp faaliyete devam eder ve toplu işçi çıkarmanın kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde aynı nitelikteki iş için yeniden işçi almak isterse, iş akdi feshedilen işçilerden nitelikleri uygun olanları tercihen işe alması gerekecektir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki mevsimlik ve kampanya işlerinde çalışan işçilerin işten çıkarılmaları hakkında, işten çıkarma bu işlerin niteliğine bağlı olarak yapılıyorsa, toplu işçi çıkarmaya ilişkin hükümler uygulanmaz. 


Toplu işçi çıkarma, yukarıda belirtilen bildirimlerin yanı sıra, İş Kanun’un 17. maddesi hükmü uyarınca, işveren, iş sözleşmesi feshedilecek olan her bir işçiye de ayrıca bildirimde bulunmakla yükümlüdür. Bu fesih bildirimi, her bir işçiye uygulanacak olan ihbar süresine uygun olarak yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, işçilere yapılacak olan fesih bildirimlerinin, Türkiye İş Kurumu’nun ilgili il müdürlüğüne yapılacak olan bildirimden 30 gün sonra geçerli olmasıdır. Bu nedenle, işçilere, fesih için tanınan ihbar süreleri ancak söz konusu 30 günlük sürenin dolmasıyla sona erecektir. Otuz günün dolmasıyla birlikte işveren, işçiye verilen ihbar süresinin dolmasını bekleyebilir, ya da işçinin ihbar ve tazminatını ödeyerek iş sözleşmesini feshedebilir. 


4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesinde belirtilen hükümlere aykırı şekilde işçi çıkaran işveren veya işveren vekiline, işten çıkarılan her işçi için Kanunun 100. maddesi gereğince, 2021 yılında 1.145,00-? idari para cezası uygulanacaktır.